Mide Kanseri Tanısı

Mide Kanseri Tanısı İstanbul

Mide kanseri, günümüzde gastrointestinal sistem hastalıklarından birisi olup hem erkeklerde hem de kadınlarda yaygın olarak görülmektedir. Mide rahatsızlıklarıyla karıştırılan mide kanseri, genellikle mide ile ilgili testlerde rastlantı olarak ortaya çıkabildiği gibi bazen de şiddetli şikâyetlerin sebebini belirlemek için ileri testlerle de belirlenebilmektedir. İstanbul’da Dr. Samet Yardımcı tarafından uzun yıllardır tedavisi yapılan mide kanseri ile ilgili hazırlanan bu içerikte mide kanseri tanısı nasıl konur, mide kanseri tanısı için testler nelerdir, mide kanseri teşhisi nasıl yapılır gibi birçok sorunun yanıtını da bulabileceksiniz.

Mide Kanseri Tanısı Nasıl Konur?

Laboratuvar Bulgular

Mide kanseri tanısı konurken hem hastanın genel sağlık durumu hakkında bilgi almak hem de kanda kanser markerlerini görebilmek için laboratuvar testleri istenir. Anemiye ve gaitada gizli kana da bu testler sayesinde ulaşılır. Bunlara ek olarak serum albümin, elektrolit, karaciğer fonksiyon testlerinde de bu tür bozukluklara rastlanabilmektedir. Karsinoembriyojenik antijen yani CEA’nın yüksek olması halinde hastada ilerlemiş adenokarsinom olabileceği de akıllara gelir.

Radyolojik Tanı Yöntemleri

Mide kanseri tanısı testlerinden birisi de radyolojik tanı yöntemleridir. Polipoid ve müsinöz adenokarsinomlar ise baryumlu grafilerde tespit edilebilir. Erken evre mide kanserinin tanısında kullanılabilen çift kontrastlı grafiler, mukozal paterni değerlendirme olağanı verir.

İyi huylu- kötü huylu olarak ayrım yapmak için radyolojik bulgular değerlendirilebilir ancak her türlü lezyonun incelenmesinde endoskopi ve biyopsi nihai tanı için mutlaka yaptırılmalıdır.

Bilgisayarlı Tomografi;

Gastrik kanserlerin saptanmasında %54 ile %88 arasında doğruluk oranı olan BT yani bilgisayarlı tomografi, ileri evredeki olgularda daha yüksek doğruluk oranları verebilmektedir. BT ile gastrik kanserlerin N evrelemesindeki doğruluk oranı oldukça yüksektir.

Magnetik Rezonans Görüntüleme;

MR’ın karsinomu değerlendirmedeki rolü ne yazık ki hareket artefaktları ve oral kontrast madde olmaması sebebiyle kısıtlıdır. Ancak, BT incelemesinin yapılabileceği hamilelik veya iyotlu kontrast maddeye karşı hipersensitive olgularında MR ile mide karsinonumunda evreleme yapılması da önerilebilir.

Endoskopik Ultrasonografi;

Evrelemede en duyarlı modalitede olan EUS, tümör invazyonunun derinliğini saptamada ve mide komşuluğunda lenf düğümünün değerlendirilmesinde aktif rol oynamaktadır.

Erken evre mide tümörlerini tespit etmek, submukozal tümörleri ayıt etmek, EUS eşliğinde biyopsi almak, komşu organlarla tümör arasındaki ilişkiyi ortaya koymak ve perigastrik lenf nodlarında maligniteyi araştırmak da yine mide tümöründe EUS endikasyonlarıdır. Kemoterapiye tümörün yanıtını değerlendirmek ve adenokanserle lenfoma ayrımını yapmak içinde yine mide EUS çekilebilir.

Endoskopik Tanı

Mide kanseri tanısı koymada en önemli yöntem kuşkusuz ki gastroskopik incelemedir. Midenin tüm bölümlerinin dikkatle gözden geçirildiği endoskopik tanıda fundus ve kardiayı değerlendirmek için retrofleksiyon manevrası mutlaka yapılır.

Erken Mide Kanserinde Gastroskopi;

  • Erken Tip 1

Tüm erken mide kanserlerinin yaklaşık %8’ini teşkil eden Erken Tip1, mukozadan kabarık en az 0,5 cm çapında nodular ya da polipoid lezyonlara sahiptir. Genellikle 2cm’den küçük olan Erken Tip1’te hemisferik tipte mukozal kabarıklık gösteren lezyonlar da görülür. Biyopsi pensi ile yakalanıp kaldırılan lezyonun kısmet hareket edebildiği de görülür ki Erken Tip1 lezyonlarının tabanı geniş olabilmektedir.

  • Erken Tip 2a

Mukozal kabarıklık gösteren erken evre mide kanseri olarak nitelendirilen Erken Tip2a, hemisferik değil düz ve geniş tabanlı olarak bilinmektedir. Gastrik adenoma ile tip2a lezyonlarını ayırmak ise bazen zor olabilir ve ayrıcı tanıda bu nedenle 8 adet biyopsi alınması iyi olur.

  • Erken Tip 2b

Erken Tip2b, mukoza ile aynı seviyedeki lezyonlar olarak bilinmektedir. Tanısı ve sınırları en zor belirlenen evre tipi olan Erken tip2b’de özellikle lokalize mukozal solukluk, renk kaybı, lokalize eritem alanları ve noktasal kanama alanları vardır ki bu alanlardan biyopsi alınarak 2B yönünden durum ekarte edilmelidir.

  • Erken Tip 2c

Mide kanserinde en sık görülen tip olarak nitelendirilen Erken Tip2c, iki tip lezyona sahiptir. Görünümü karakteristik olan mukozal pili konverjansı gösteren Tip2C’nin tanısı oldukça kolaydır. Mukozal depresyon ve erozyon mevcuttur ve genelde mukozal pili konverjansı göstermeyen Tip2c’de mukozal pililere ait özellikler bulunmaz.

  • Erken Tip 3

Bening ülsere çok benzemektedir ve ülsere lezyon, derin kronik ve fibrotik ülsere kadar morfolojik olarak çok farklı şekillerde saptanabilmektedir. Ülser tabanında malign hücrenin bulunmadığı erken tip3’te tümör sadece ülser kıyılarında kalmıştır.

Mide tümörleri, erken evrede yakalandığında sadece endoskopi ile tümörün çıkarılması ile tedavi mümkündür. Bu endoskopik müdahaleye Endoskopik submukozal diseksiyon (ESD) veya endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR) adı verilir.

Mide Kanseri Tanısı ve Tedavisi İçin Dr. Samet Yardımcı’ya Hemen Başvurun!

Günümüzde mide kanseri şüphesi ile doktora giden yüzlerce hasta, gastrointestinal sistem hastalıklarıyla karşı karşıya kalabilmektedir. Kimi zaman gizli kimi zamanda belirti vererek seyreden mide kanseri, genellikle tesadüfen ya da şikâyete bağlı olarak tespit edilebilen bir kanser türüdür. Gastrointestinal sistem kanserlerinden en önemlisi olan mide kanserinin tanısı için siz de Dr. Samet Yardımcı’ya başvurabilir ve kısa sürede mide kanseri tanısı alarak gerekli tedavilere başlayabilirsiniz.

WhatsApp chat
Şimdi Ara!
Yol Tarifi